28 Şubat 2011 Pazartesi

Emir Preldzic ile 3 yıl daha


Son zamanlarda tatsız giden basketbol şubesindeki en güzel haberlerden biri. Uzun süreden beri aklımdaydı "Emir'in sözleşmesinin durumu ne olacak" diye. Hem böylesine yetenekli bir oyuncuyu kadroda tutabilmek açısından önemliydi hem de Türk oyuncu statüsünde oynaması sebebiyle ekstra 1 yabancı oyuncu oynatabiliyor olmak açısından kritik idi. Elde tutmakta geciktiğimiz takdirde ligdeki rakiplerimizin anında üstüne üşüşeceği bir oyuncuydu. 3 yıllık sözleşme imzalamışız, gayet de güzel oldu.

27 Şubat 2011 Pazar

Yine Yeniden - Volkan Demirel

"Yuri Gagarin'i uzayda yürürken seyretmenin hazzını aşan tek şey bir penaltı kurtarmaktır."
Lev Yasin - Yüzyılın Kalecisi(SSCB)


Yukarida takim arkadaslarinin kurtardigi penalti sonrasi Volkan'i tebrik edislerini goruyoruz. Ilk 23 haftada rakiplerin kazandigi 3 penaltidan 2sini kurtardi Volkan. Gecen hafta Besiktas macinda, durum 2-2 iken Almeida'nin karsi kariya vurusunda golu onlemis ve galibiyette buyuk pay sahibi olmustu. Yine bu hafta gerek kurtardigi penalti, gerekse mac 0-0 iken karsi karsiya cikardigi pozisyon ile takimin galip gelmesini sagladi.
Hic kusku yok ki olasi bir sampiyonlukta Volkan Demirel bas aktorlerden biri olacak.

26 Şubat 2011 Cumartesi

Basketbolda tatsız günler


4-5 gün öncesine kadar basketbolda hem erkeklerde hem de bayanlarda Avrupa'daki final 4'lar için çok ama çok büyük umutlarımız varken, bugün içinde bulunduğumuz nokta hakikaten üzüntü verici. Bayanların 2 maçta da son 4 yılın şampiyonu Spartak'a yenilerek elenmesi, erkek takımının ise 3-0 başladığı Top 16'da çok ama çok büyük bir avantajını kaybedip, işi son maç olan Valencia deplasmanına bırakması, birçok kişide hayal kırıklığına neden oldu. Bu 2 takım için de Avrupa'da muhteşem başlayan sezon, dramatik bir biçimde sonlanacağa benziyor. Öncelikle erkek takımından başlayalım.

25 Şubat 2011 Cuma

Kasimpasa Maci Uzerine - 3 Maclik Kritik Seri

"Geçen sezon ikinci yarıda 11 maçı İstanbul'da oynayacaktık. 6 maç İstanbul dışındaydı, bunlardan birisi de hükmen kazanacağımız Ankaraspor maçıydı.Ancak son maçta şampiyonluğu yitirdik. Ancak kazandığınızda avantaja dönüyor. Önümüzde küme düşmemek için can havliyle oynayacak takımlar var. Kağıt üstünde nispeten biraz daha zorluk derecesinin kolaylaştığı söylenebilir. Ancak bunu sizin nasıl değerlendireceğiniz önemli. İnşallah iyi değerlendiririz" 
                                                  Aykut Kocaman - 23 Subat 2011

Rakip lig sonuncusu, Fenerbahce lig ikincisi. Rakip ligde 49 golle en cok kalesinde gol goren, Fenerbahce ise 52 golle en cok gol kaydeden. Simdi bu verilerle maci Fenerbahce'nin rahat alicagindan baska bir sonuc aklima gelmiyor.

21 Şubat 2011 Pazartesi

Alex'le Ömür Boyu


Yıl 2004, üniversite için yanıp tutuştuğum yıllar. Maçlara düzenli olarak gidemiyorum, arada öyle tek tük.

1 gün önce babam haftalığımı vermiş. 1 gün sonra kuzenimle Kadıköy rıhtımdan caddeye doğru yürüyoruz. Daha Altıyol'da kesiyorlar önümüzü:

-Açık var,kapalı var.

-Geçiniz
diyorum. Kuzenim kızıyor bana:

-Dedik sana oğlum, canın isteyecek diye. Keşke direkt minibüse binseydik.

Ses çıkarmadan ilerliyorum. Belirli periyotlarla illegal bilet satan arkadaşlar yolumuzu kesiyorlar. Canımız yana yana devam ediyoruz yola.

20 Şubat 2011 Pazar

Gümbür gümbür geliyoruz !




Bu akşamki Beşiktaş maçı bizim açımızdan aslında çok da kritik olmayan bir derbi maçıydı. Şöyle ki, 2. yarıdaki 4 maçımızı kazanıp, Trabzonspor ile Bursaspor da puan kaybı yaşayınca, artık puan kaybetme lüksümüz olmuştu. Dolayısıyla Uefa kupasına büyük ölçüde veda etmiş, lige devre arası transfer ettiği yıldızlara rağmen havlu atmış, bu maç öncesi bu sezonki son misyonu Fenerbahçe'yi yenmek olan bir Beşiktaş'a karşı deplasmanda alınacak beraberlikten şikayetçi olmazdım. Aykut hoca da maç öncesi konuşmasında Beşiktaş'ın Kiev'e farklı yenilmesinin Beşiktaş'ı bu maç için kamçılayacağını ve Fenerbahçe açısından olumsuz olacağını da belirtti. Dolayısıyla gelişen şartlar gereği galibiyete çok daha fazla ihtiyacı olan taraf Beşiktaş'tı.

Besiktas Maci Uzerine - Heyecan Dorukta


Taraftar: Bu Hakan’ın durumu ne olacak?
Schuster: Çok iyi biliyorsan kaleye sen geç.
Taraftar: Bana böyle konuşma. Çok biliyorsan, esas sen geç.
Schuster: Merak etme seni kırmayacağım. Pazar günü kalede olacağım...

 Dinomo Kiev Maci Sonrasi - Fanatik Gazetesi


Futbol aklimizin sikca tutukluk yaptigini biliyoruz. Bir transfer doneminde ''uzay takimi'' ilan edilen Besiktas ve sadece 2 ayda gelinen noktanin ozeti yukaridaki konusma. Istim uzerinde ve cok potansiyelli bir rakip, Besiktas. Fenerbahce ise fazlaca moralli ve guvenli. Neyse ki, ''Besiktas'in Kiev macini kazanmasini tercih ederdim'' soyleminin sahibi Aykut Kocaman gibi, Turk futbolunu cok iyi bilen bir hoca var basimizda.

19 Şubat 2011 Cumartesi

Beşiktaş-Fenerbahçe, Şubat 2011


Yarın bizleri keyifli mi keyifli, veya öyle olmasını umduğumuz bir İstanbul Derbi'si beklemekte.

Eldekilere, istek üzerine bir göz atalım.

Önce Beşiktaş'tan başlayalım.Milyon euroluk transferler yapan kulüp yönetimi, bu transferleri bir yandan keyifle izlerken diğer yandan kazanıp gerekli geri dönüşleri, hem maddi hem de manevi açıdan almak istiyor. Taraftarın beklentisi zaten maddi değil, takımının başarılı olmasını istiyor her daim.Haklı olarak.

18 Şubat 2011 Cuma

"One Love, One Heart"


Çok sağlıklı bir ruh halinde yazamadım bu yazıyı. N'olur affedin beni bu yüzden peşinen.

Geçtiğimiz pazartesi günü Kadıköy yollarına düştük. Günün mahiyeti "Sevgililer Günü" idi. Yolda sevdiğimiz arkadaşlarımızla haberleştik; "Sen de mi maça geliyorsun, sen de mi?" gibi diyaloglar günün en hit alan paslaşmalarıydı. En büyük aşka doğru gidiyorduk zira.

16 Şubat 2011 Çarşamba

Daha Iyi Olmali - Issiar Dia


 "Maç içerisinde oyunumu değiştirebilmeliyim. Artık topu tutmak veya tek pas oyunu arasında geçiş yapabilmeliyim. Futbol ayağa ve derine diyagonal oynamayı gerektiriyor. Kale önünde daha etkin olmalı, gol atıp, asist yapmalıyım. Penaltı yaptırmalıyım. Ayrıca sahayı daha geniş kullanmalı ve savunmamı da geliştirmeliyim. Takımda daha düzenli oynamalıyım. Yaşım 21 ama öylece kalmıyor. Yapacak çok işim var.Kendime her zaman muktedir olduğumu söylüyorum."
                                                             AS Nancy Web Sitesi, 2008(Ceviri: Lambuja(blog)'ya aittir)

"Ilim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir" demis Yunus Emre.
Dia'nin kendi performansinin farkinda oldugu 3 sene onceki aciklamalarindan anlasiliyor. Peki sonrasi?


Telafisi mümkün mağlübiyet


Fenerbahçe'nin basketbol takımının mağlübiyeti sonrası yazmak çok da alışkın olmadığım bir durum. Dolayısıyla biraz sinir bozukluğu, biraz moral bozukluğu, biraz da kadere isyan duyguları ile yazılmış bir yazı olacak. Bu kadar olumsuzluk bir araya gelince mağlübiyet kaçınılmaz oldu. Birşeyler ters gitmeye başladı mı, beraberinde aksi gitme ihtimali olan herşey ters gidiyor. Bu gece de onlardan bir tanesiydi. Euroleague'de Final 8 için grup lideri olarak emin adımlar ile ilerlerken lanetler peşimizi bırakmıyor.

Bunun hesabını kim verecek


Bugün ajanslara düşen haber herkeste epey bir şok etkisi yarattı. Öncesinde Ümit Avcı'nın patlattığı "Diana Taurasi'de doping çıktı" haberi, bugün tam manasıyla çürüdü. Herkes haber ilk patladığında, "nasıl olur, zaten dünyanın en iyi basketbolcusu, İstanbul Üniversitesi maçında neden doping yapsın ki ?" gibi sorulara mantıklı cevaplar cevap aramaya çalışıyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse aklın aldığı mantıklı bir cevap da bulamıyordu kimse. Bi ara "bu madde Amerikada yasaldı, ondan aldı" gibi haberler de çıktı. Bugün gelinen nokta ise Doping merkezi Gençlerbirliğinden Orhan ve oyuncumuz Taurasi'nin raporlarını geri çekmiş. (Bir de Ceyhan'lı Monique Coker da olabilir yanılmıyorsam)

15 Şubat 2011 Salı

Şampiyonluk yürüyüşü başladı


Artık gönül rahatlığı ile yazabiliriz ki, şampiyonluk yürüyüşü başlamıştır. "Şampiyonluk" kelimesini bu kadar erkenden telafuz etmek istemezdim ama, 4 haftadır görünen mücadeleye bakılınıca bu takımın bu yola baş koyduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Devre arasının ardından kupada Yeni Malatyaspor'a yenilip dibe vurduktan sonra toparlanabilmek kolay bir iş değildir. Ne olduysa oldu, Azizcilin mi, Aykut Kocaman'ın oyunculara karşı olan tavırlarındaki değişiklik mi, futbolcuların inanması mı, yoksa hepsi bir araya mı geldi bilemiyorum ama, 4 maç itibari ile görünen tablo bu takım sezonu ilk 2 sıradan birinde bitirecek, umarım bu şampiyonluk olur.

13 Şubat 2011 Pazar

Kayserispor Maci Uzerine


''İstanbul'a laf olsun diye gitmiyoruz'' demis Kayserispor'un hocasi Sota Arveladze.
Ligde Fenerbahce'nin 3, liderin ise (mac eksigiyle) 8 puan arkasinda olan bir ekibin hocasi icin bence gereksiz bir aciklama. Sampiyonluk yada Sampiyonlar Ligi sanslarinin devami icin Fenerbahce'ye yenilmemek isteyeceklerdir, bu acik. Kayserispor'un takim disiplini ve mucadelesi gayet iyi. Bu sayede 15 gol ile ligin en az gol yiyen 2. takimi. Ilk yarida Cangele, Troisi ve Zaleyeta'nin sakatliklari yuzunden hucumda sıkıntı yasamis ve 22 golde kalmislardi. Ancak 2. yariya 3 forvet takviyesi (Amrabat, Ziani ve Kujovic) ile basladilar ve 3 macta 5 gol(2 gol yeni transferlerden) kaydetmeyi basardilar.

Peki Kayserispor macinda neler yapmamiz lazim:

12 Şubat 2011 Cumartesi

Aziz Yıldırım ile motivasyon saati


Fenerbahçe futbol takımı, ligin 2. yarısının başlaması ile birlikte olumlu anlamda bambaşka bir hava yakalamış vaziiyette. Çok güzel oynamasak da deplasmanda gelen Antalya galibiyeti, ardından savaşarak - gücünün tamamını ortaya koyacak mücadeleyi göstererek kazanılan Trabzonspor maçı, en son olarak da "acaba bunların devamı gelecek mi ?" diye endişelendiğimiz ve endişelerimizi boşa çıkarıp bizleri umutlandıran, geriye düşmemize rağmen deplasmanda 2 fark ile kazanılan bir Manisa maçı. Takımda gözle görülür bir şekilde bir değişme var. E peki transfer de yapılmamışken, ne değişti bu takımda ?

Gundeme Dair


Aziz Yildirim'in kulupler birligi baskani olmasinda aslinda Fenerbahce'nin seviyesinin, basarisinin butun Turk futbolunun seviyesi ile alakali oldugunu anlamasi var. Turk futboluna disaridan ama bir o kadar dikkatli bakan bir hocanin roportajlarindan kesitler yapmak istedim, cunku   



- Fenerbahce'nin Avrupa'da yoklari oynamasi ve Azizsilin bagimliligi,
- Milli Takimin Azerbaycan'a yenilmesi,
- GS'in Avrupa Sampiyonlugunun devaminin gelmemesi,
- Besiktas'in 3 transferle 17 de 17 hedefi koymasi
- Bursaspor gibi (maalesef ki) aslinda Avrupa futbolunda vasat denilebilecek kadronun sampiyon olmasi ve sonucta Sercan Yildirim'in bitmek bilmeyen "bana La Liga uygun ama Premier Lig'de de is yaparim" tarzi aciklamalar yapmasinin nedeni ulke futboluna objektif bakis acisi getiremememiz.

11 Şubat 2011 Cuma

Çek bi cimbom galibiyeti - Acılı olsun




Bir başka Galatasaray galibiyeti ile daha sizlerle birlikteyiz. Bu blogda daha bir kaç yazı öncesinde, "ezeli rekabetin keyfi kaçıyor" demiştik, hatta bu yazıda da büyük farklarla kazanılan Fenerbahçe - Galatasaray derbilerinin çok tadı tuzu olmadığını, kafa kafaya giden maçları kazanmanın daha çekici - cazip geldiğini ve daha mutlu ettiğini belirtmiştik. Bugünkü maç bize cazip gelmekten öte resmen acı çektirdi. 24 sayıya kadar çıkardığımız farkı koruyamayarak maçın son periyodunu adeta ızdırap içerisinde takip ettik. Başa baş dediysek de bunu demedik. Dolayısıyla yazının başlığı acılı oldu.

10 Şubat 2011 Perşembe

Nereden çıktı bu Türkiye kupası


Açıkçası kupada kazandığımız Banvit maçını doğru düzgün izleyemedim, baştan söyleyeyim. Maçı sports tv'nin veriyor olmasına ek olarak, Tbl'nin sitesindeki yayının da çok iç açıcı olmaması nedeniyle kupa maçı hakkında sağlıklı yorum yapamayacağım. Zaten değinmek istediğim de Banvit maçının analizinden çok, zaten yoğun olan tempomuzda araya sıkışan Türkiye kupasının kazanılmasının önemli olup olmadığı ?

8 Şubat 2011 Salı

Yazı Yazılacaksa Biz Alasını Yaparız!


Ara transfer dönemi başları daha, Beşiktaş bombaları bir bir patlatıyor. Basın pompaladıkça pompalıyor. Taraftar zevkten dört köşe. Beşiktaşlı bir ahbabımla yemek yerken konuşuyoruz.

"Fenerbahçe'yi 4-5 yıl geriden takip ediyorsunuz." dedim.
"Fenerbahçe hiç bir zaman önümüze geçemedi ki takip edelim." dedi.

Sustum. Benim asıl söylemek istediğimi anlamamış olacak ki, fanatizan bir cevap verdi bana.

7 Şubat 2011 Pazartesi

Brezilya Milli Takiminin Sol Beki - André Clarindo dos Santos



19 Aralik 2010 - 100% Futbol programi
"Brezilya'nın sol beki Fenerbahçe'de neden yedek kalıyor?" sorusu üzerine Kocaman, "Bunu Brezilya milli takımının sol bekinin düşünmesi lazım"
Bu aralar donup donup gecmisteki beyanatlara bakiyorum, cok da keyifli buluyorum bunu cunku aslinda ne kadar ince cizgilerde dolastigimizin kaniti bu beyanatlar. Bu yazimda Brezilya Milli Takiminin Sol bekini konu etmek istedim, Andre Santos'u.

6 Şubat 2011 Pazar

Umut var


Ligin 2. yarısını 2 galibiyet ile açıp, Trabzon'un da puan kayıplarından sonra, Manisa virajı Fenerbahçe için çok kritikti. Hem taraftar hem de Aykut Kocaman'ın aklındaki soru aynıydı, acaba Trabzon maçındaki inanmışlık ve mücadele gücünü Manisa deplasmanında da ortaya koyabilecek miydik ? Çünkü bu tarz ufak tek maçlık parlamaları daha önce görmüştük, mühim olan bu çıkışın 1 maçla kalıp kalmayacağı idi. Manisa maçında gördüğümüz tablo, bizim böyle bir başlık atmamıza neden oldu. Üst düzey 2 maç olan iç saha Trabzon ve Manisa deplasman maçları sonunda tünelin ucunda bir ışık görebiliyoruz. Ha bu ışık tünelin ucunun ışığıdır, karşıdan gelmekte olan bir kamyonun ışığı değildir diyerek de ekleme yapalım.

5 Şubat 2011 Cumartesi

Favori mi? Hadi canım sen de...


Geçen hafta Trabzonspor'a karşı alınan, adıyla takımıyla taraftarıyla güzel bir galibiyetin ardından medya her zamanki ulvi misyonu olan "şişirme"yi yapmaktan geri kalmazken, maalesef camiamız da hemen bu toz pembe tablonun ihtişamına kaptırıyor kendini.

Trabzon maçının miladımız olmasını ben de çok isterim ancak bu Fenerbahçe'ye hangimiz gözü kapalı güvenebiliyor? Bunun da ötesinde, şampiyonluğu yutmuş, midesinde hazmetmeye başlamış iken başkasına kaptıran, hem de 2 kez kaptıran bir takımın türevlerine güvenebiliyor musunuz?

4 Şubat 2011 Cuma

Ezeli rekabetin keyfi kaçıyor




Yazıya başlarken söyleyeyim, son birkaç senedir Galatasaray'a karşı beraber yarıştığımız her branşta erkek bayan farketmeksizin alınan galibiyetlerden sonra ortaya çıkan, sosyal medya vasıtasıyla "oh Galatasaray'ı yine yenmişiz be abi, du bi makara yapalım şunlarla" diyenlere uyuz olurum. Fenerbahçe, sadece Galatasaray maçlarında arkadaşına karşı kendini üstün hissetmeni sağlayacak, onlarla dalga geçmeni sağlayacak anlık bir eğlence aracı değildir. Bütün sene voleybol - basketbol takip etmeyip, bi Galatasaray maçı ile bu takımları ve branşları hatırlayanlara gıcık olduğumuzu belirtelim ki, yazının başlığından ötürü insanlar da bize antipatik bir önyargı ile bakmasın.

2 Şubat 2011 Çarşamba

Serbest atışları sokamayınca...

Okyanusu geçip derede boğulmayalım diyorduk hep. Olympiacos deplasmanında alınan galibiyetin iyice anlamlanması için, iç sahada oynanan 2 maçtan mutlak galibiyet çıkarmak gerekiyordu. Çok şükür ki o 2 galibiyeti çıkarmasını biraz zorlansak da başardık. 3 de 3 yaparak son 8 için iddiamızı önemli ölçüde arttırdığımız gibi grup liderliği için de iddiamızı sağlamlaştırdık. Şimdi Top 16'nın 2. yarısına başlamadan önce 2 haftalık güzel bir aktif dinlenme periyoduna girebiliriz. Bunu fazlasıyla hakettik.

Ben Olsam...


Ara transfer dönemi transfer süresi, bildiğimiz üzere dün gece yarısı sona erdi. Fenerbahçe yönetimi, teknik patron Aykut Kocaman'ın bas bas bağırmasına, takımın durumuna ve transfer yapılabilmesi şartının sonucuna bağlandığı Trabzonspor maçının güzel bir skorla kazanılmasına rağmen transfer yap(a)madı.

Transfere ihtiyacımız var mı, yok mu? Bu başka bir denemenin konusu olabilir. Ancak transfer yapılamamasının sebeplerinin gözden kaçmaması gerekir. Benim ise bu konuda bazı endişelerim var.

1 Şubat 2011 Salı

Bir başkadır cimbom galibiyeti


Fiba Europe bayanlar Euroleague mücadelesinde takımımız özellikle 2. yarıdaki rakibi bezdiren savunmasıyla serinin ilk maçını farklı galibiyetle rahat bir şekilde geçmesini bildi. Top 16 için eşleşmeler belli olduğunda klasik bir Fenerbahçe bayan takımı eşleşme şansızlığı yaşadığımızı düşünmüştüm. Zira Euroleague'de normal sezonu 10 - 0 tamamladıktan sonra 16. sıradan Galatasaray yerine daha kolay, en azından bizi daha az yıpratacak bir rakip gelmesini beklerdim. Bu eşleşmenin sonrasında ise son 8'de kuvvetle muhtemelEN Sparta&K Moscow ile karşılaşacağız.