1 Şubat 2011 Salı

Bir başkadır cimbom galibiyeti


Fiba Europe bayanlar Euroleague mücadelesinde takımımız özellikle 2. yarıdaki rakibi bezdiren savunmasıyla serinin ilk maçını farklı galibiyetle rahat bir şekilde geçmesini bildi. Top 16 için eşleşmeler belli olduğunda klasik bir Fenerbahçe bayan takımı eşleşme şansızlığı yaşadığımızı düşünmüştüm. Zira Euroleague'de normal sezonu 10 - 0 tamamladıktan sonra 16. sıradan Galatasaray yerine daha kolay, en azından bizi daha az yıpratacak bir rakip gelmesini beklerdim. Bu eşleşmenin sonrasında ise son 8'de kuvvetle muhtemelEN Sparta&K Moscow ile karşılaşacağız.


Bu seri bizi yıpratır diye beklesem de, serinin ilk maçını beklenenden kolay geçtik. Rakip iç sahamızdaki son 2 maçta birinde 16 diğerinde de 20 sayı öne geçmeyi başarmış ve oralardan maçı çevirmiştik. Bu sefer ilk yarıda maçı 2 kez kopma noktasına getirmemize rağmen 2 sinde de Galatasaray bizi yakalamayı başardı. 1. de maça 10-0 lık dominant bir seri ile başladık, 2.sinde de ilk devrenin bitmesine 3 dakika kala 33-26 lık 7 farklı üstünlüğü elde etmemize rağmen devre 3 sayı farkla kapandı ve Galatasaray 2. kez geri gelmeyi başardı.

2. yarıya fırtına gibi başlayıp rakibi de 25 sayıda tutunca (ki maç garantilendikten sonra rölantiye alındığında Galatasaray'ın bulduğu sayılar da var bu 25'in içinde) farklı galibiyet rahat geldi. Maçın yıldızı tek kelime ile Nevriye Yılmaz. 24 sayısına eklediği 6 ribaund ve 3 asist ile, her üç kategoride de takımın en iyisi olmayı başardı. Nevriye'nin yanına skorer bulmakta sıkıntı çekmedik ki bu da gaibiyetteki önemli etkenlerden biriydi. Angela özellikle ilk yarıda, Matovic - Birsel - Esmeral - Jekabsone skora önemli katkıda bulundular. Öte yandan Galatasaray'ın maça ortak olamamasının en önemli nedeni Augustusun yanına 2. bir skoreri çıkaramadılar. 19 sayılı Augustus'tan sonra (14 sayısı ilk yarıda) en skorer isim 8 sayıyla Petronyte oldu ki o da maçın kopma anında gelen sayılarla oldu. Galatasaray'ın Türk oyuncularının da kapasitelerinin yetersiz olmasına Bahar'ın erken 4 faul alması eklenince Galatasaray birkez daha klişe tarife ile karşı karşıya kaldı.

Bizim için maçtaki kritik ve olumlu şeylerden biri de pota altında bazen 2 li bazen de 3 lü sıkıştırma getirerek Fowles'ı 6 sayıda tutmak oldu. Galatasaray Augustus'un yanına mutlaka bir skorer çıkarmalıydı burda da beklenen Fowles'ın öne çıkmasıydı ancak Fenerbahçe hem 2 li hem de 3 lü sıkıştırma getirince Fowles potayı görememek bir yana, 7 de top kaybı yağtı. Fenerbahçe'nin üst düzey savunmasını top kayıpları istatistiklerine bakarak da görmek münkün. Galatasaray maç boyunca 24 top kaybı yapmış, bunların 14'ü Fenerbahçe'nin topu çalarak gerçekleştirdiği kayıplar. Buna karşılık Fenerbahçe'nin top kaybı ise nerdeyse Fowles'ın tek başına yaptığı top kaybına eşit - 8. Bir ilginç istatistik de Galatasaray'ın top çalma sayısı. Sadece 2. 2 top çalmalık bir savunma gücü ile böylesine boğucu deplasmanda değil maç kazanmak, başabaş oynamak bile mümkün değil.

Maçın başında Matovic Fowles'a 2 faulü aldırınca hem Nevriye hem de Matovic içeriden çok kolay sayılar buldular. Tabiri caizse bizim uzunlar resmen Galatasaray pota altında cirit attı. Galatasaray'ın bir kere 10 farktan bir kere de 7 farktan gelip maça ortak olmaya çalışması maça biraz heyecan katsa da, 2. yarının başlamasıyla birlikte fark tekrar çift hanelere çıktı. Galatasaray 2. yarıdaki ilk basketini ancak 6. dakika sona erdiğinde bulabildi. İlk yarıda da maçın başında ilk 6 dakikada sadece 4 sayı bulabilmişlerdi. Fenerbahçe'nin ilk yarıda sadece 6 faul yapması da ilginç bir istatistik. 1. devredeki savunma direncinin daha düşük olduğunu gösteren bir istatistik.

Bir kısa paragraf da Nevriye - Matovic için ayıralım. Pota altında harika bir 2 li oluşturdular. Matovic'in dış şut tehdidinin de olması özellikle Nevriye'nin pota altındaki işini daha da kolaylaştırıyor. Penny ile Diana gittikten sonra onların üzerine daha da yük binecek. Anna Vajda'nın gitmesinden sonra bu 2 liyi yedekleyecek isimler Nevlin ve Tammy. Matovic - Nevriye 2 lisine göre biraz alt düzeyde kalıyorlar. Koç ilk yarıda yanılmıyorsam son 5 saniye hariç bu 2 liyi 20 dk kesintisiz oynattı. Maçın genelinde de maç erken kopmasına rağmen Nevriye 38 dakika, Matovic de 32 dakika oynadı. Bizim için bu süreler potansiyel bir tehlike. İşallah Galatasaray serisini 3 gün sonraki deplasmandaki 2. maçta tamamlarız da hem uzunlarımız hem de takım çok yıpranmamış olur. Böylece biraz dinlenme imkanı da buluruz.

Sezon başında kurulan kadro Avrupa şampiyonluğu için kurulmuştu, Penny Taylor'ın yanına herkes tarafından dünyanın şu andaki en iyi oyuncusu Diana Taurasi'yi getirmiştik. Ancak yaşanan tatsız gelişmeler keyfimizi ve hevesimizi kaçırsa da, yerlerini yine doldurulabilecek en iyi oyuncular ile doldurmaya çalıştık. Jekabsone ve Angela'dan sonra pota altı rotasyonuna da senelerdir bizde oynamış Tammy Sutton Brown'ı katarak Avrupa şampiyonluğu hedefinden sapma olmadığını göstermiş olduk. Şu anda 11 maçta hala Euroleague'de mağlübiyetimiz yok. Galatasaray'ı geçtiğimiz takdirde de Sparta&k Moscow karşısında saha avantajımız olacak. Final 4 o kadar da uzak değil.

Salondaki atmosfere de değinmek lazım. Maçın bu kadar kolay geçmesinde hiç kuşkusuz taraftarın inanılmaz büyük payı var. Caferağa tıka basa doluydu ve destek tam gerektiği gibiydi. Işıl'a yapılanlar küfürsüz de olsa biraz gereksiz olmaya başladı ama onun haricinde takım - taraftar bütünleşmesi harikaydı. Kraliçeler yoluna Avrupa'da nağmalup devam ediyor. Umarım bu destek sadece Galatasaray maçına özgü olmaz. Zira Galatasaray'ı geçtikten sonra oldukça zorlu bir ekip olan Moskova temsilcisi var. Orada taraftar desteğine daha çok ihtiyacımzı olacak.

Başlıkta dediğimiz gibi, biz Fenerbahçeliler için Galatasaray galibiyetlerinin yerini hiçbirşey tutamaz. Bu galibiyet Avrupa kupası eşleşmesinde gelince açıkçası biraz daha keyif verici oldu. 2. maç 3 gün sonra Cuma günü saat 8'de Abdi İpekçi'de oynanacak. Umarım kızlar seriyi kısa keser, nağmalup ünvanını korur, biraz dinlenmek için de fırsatları olur. Taraftarın da desteğini arkamıza diğer maçlarda da alabilirsek önce final 4 ardından da Avrupa şampiyonluğu imkansız değil. Hatta oldukça mümkün.

Salonlarda görüşmek dileğiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder